Bakan Uraloğlu, “Sincan OSB-Yenikent-Kazan Soda Demiryolu Projesi” çalışmalarını yerinde inceledi

“Yılda yaklaşık 4,5 milyon ton yük taşıyacağız”

Proje tamamlandığında Başkentray Banliyö Çizgisi’ni Sincan İstasyonu üzerinden 1. OSB ve Yenikent’e entegre edeceklerini bildiren Uraloğlu, Yenikent’in 600 bini aşan nüfusunu süratli, inançlı, konforlu ve ekonomik bir toplu taşımayla metropol sistemine bağlayacaklarını anlattı.

Uraloğlu, birebir vakitte Kazan Soda tesislerine bağlayacakları iltisak sınırı sayesinde yılda yaklaşık 4,5 milyon ton yük taşıyacaklarını bildirerek, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Kazan Soda Fabrikası’nda üretilen soda külünü ekonomik ve süratli biçimde limanlara ulaştırıp dünya piyasasına sunarak ülkemize önemli bir ekonomik katkı sunacağız. Ayrıyeten, artık tırlarla taşınan soda külünü demir yoluna kaydırarak karbon emisyonunun azalmasına da katkı sağlayacağız. Projemiz yalnızca ulaşım kapasitesini artırmakla kalmayacak, tıpkı vakitte bölgesel kalkınmaya da büyük katkı sağlayacak. Ülkemizin memleketler arası pazarlara erişimini hızlandıracak çok değerli bir adım olacak.”

Projenin altyapı işlerinde yüzde 85, üstyapı çalışmalarında da yüzde 44’lük ilerleme kaydettiklerini aktaran Uraloğlu, proje kapsamında inşa ettikleri 2 bin 239 metre uzunluğundaki 11 aç-kapa tünelindeki işlerin tamamına yakının bitirildiğini, toplam 408 metre uzunluğundaki 4 köprünün yüzde 88’lik kısmın tamamlandığını anlattı.

“2027 yılı başında açılacak”

Uraloğlu, üstyapı için ihtiyaç olan 3 bin 560 ton rayın 3 bin 467 tonunu alana sevk ettiklerini bildirerek, bu rayları KARDEMİR’den temin ettiklerini söyledi.

Sahada 268 işçi ve 127 makineyle 7 gün 24 st aralıksız çalışıldığına işaret eden Uraloğlu, “Proje genelinde artık yaklaşık yüzde 90’lık fiziki ilerleme kaydettik. Tüm bu ilerlemeler ışığında, işlerimizi bu yılın üçüncü çeyreğinde tamamlamayı hedefliyoruz. Sinyalizasyon ihalesine de yeniden bu yıl içerisinde çıkacağız. Tüm güzergahın sinyalli ve elektrikli olarak banliyö yolcu ve yük trafiğine açılmasını ise 2027 yılı başında planlıyoruz.” tabirini kullandı.

Bakan Uraloğlu, aynı zamanda Halkalı-Kapıkule, Ankara-İzmir, Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli, Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep ve Yerköy-Kayseri süratli tren çizgileri birçok projenin imal çalışmalarına devam ettiklerini belirtti.

Kırıkkale’den Çorum’a uzanacak demir yolu sınırının ihalesini yaptıklarını ve çalışmaların sürdüğünü bildiren Uraloğlu, Ankara-İstanbul Üstün Süratli Tren Çizgisi Projesi’nin de gündemlerinde bulunduğunu söyledi.

Uraloğlu, söylediği kelam edilen sınırın 344 kilometre uzunluğunda olacağını, stte 350 kilometre sürate ulaşan trenlerle Ankara ve İstanbul ortasındaki seyahat mühletinin 80 dakikaya indirilmesinin planlandığını söyledi.

“Demir yollarında 2053 gayesi yaklaşık 28 bin 500 kilometre”

Böylelikle 250 kilometre olan demir yolu işletmeciliği suratını 350 kilometreye çıkararak süper hızlı treni inşa edeceklerini anlatan Uraloğlu, Kuzey Marmara Süratli Tren Sınırı Projesi kapsamında Dünya Bankası ile yaptıkları görüşmelerin olumlu ilerlediğini aktardı.

Uraloğlu, bu projenin de ihalesini yaparak çalışmalara başlayacaklarını aktararak, “Bu çalışmalarla mevcut demir yolu ağımızı 2028’e kadar 17 bin 500 kilometreye yükseltmeyi hedefliyoruz. 2053 amaçlarımız yaklaşık 28 bin 500 kilometredir.” diye konuştu.

Sincan (OSB)-Yenikent-Kazan Soda Demiryolu Sınırı ile Türkiye’nin bir itibar projesinin daha muvaffakiyetle tamamlanacağını belirten Uraloğlu, şunları kaydetti:

“Ülkemiz ismine çok büyük ve çok kıymetli bir projeyi daha hayalden gerçeğe dönüştüreceğiz. Kimin ne düşündüğüne bakmadan, ülkemize hizmet ediyoruz. Bunu yaparken milletimizin bize emanet ettiği her bir kuruşa sahip çıkıp, çalmadan, çırpmadan gerçek yatırım yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda proje, hem Yenikent bölgesindeki vatandaşlarımıza süratli ve konforlu bir toplu taşıma imkanı sunacak hem de Kazan Soda tesislerinin lojistik kapasitesini artırarak ülke iktisadına katkı sağlayacak. Birebir vakitte, kara yolundan demir yoluna geçişle karbon emisyonlarının azalması, çevresel sürdürülebilirlik açısından da çok kıymetli bir adım olacak.”